Bu benim dünyam değildi!

:)

23 Nisan 2010 Cuma

geçen gün tamamlayamadıklarım...

Sevgilerde

sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı
siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.
gizli bahçenizde
açan çiçekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vermeye az buldunuz
yahut vakit olmadı

Behçet Necatigil

20 Nisan 2010 Salı

Volcano

İnsanın ölmeden önce görmek istediği bazı manzaralar vardır... Bu manzaraların sayısı benim için biraz fazla, ama yine de listenin en başında patlamakta olan bir volkanı uzaktan izlemek geliyor. Tabi bu izleyeceğim son manzara da olabilir, etrafa saçılan alev, lav parçaları ve zehirli gaz dumanından dolayı, ama yine de dünya gözüyle en çok görmek istediğim şey budur!
Garip bir şekilde volkan dağlarına ve krater göllerine ilgim var zaten, nedenini bilmiyorum çok egzantirik geliyor :D
Belki bazılarınız aşağıdaki manzaraları gördükten sonra bana hak vereceksiniz...








En son İzlanda'da patlayan volkan tüm dünyayı etkilemiş durumda... Volkan patlaması yüzünden uçak seferleri Avrupa'da iptal edildi, dahası ülkelerin hava sahaları zehirli gazlarla doldu ve yağacak yağmurlar asit yağmuru şeklinde gerçekleşecek... Bu açıdan bakıldığında bir çok hasara sebebiyet vermiş/ verecek gibi görünüyor, öte yandan dünyanın merkezindeki enerjinin boşaltılması açısından da önemli bir olay.

Not: Uçak seferi iptal olan sevgili Alman arkadaşımızı evimizde ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz =) Sevgiler, Wibke =)

İkinci not: Blogumda özellikle isminin geçmesini talep eden biricik dostum Esra'ya da öpücüklerimi yolluyorum =) Saçları da çok güzel olmuş bu arada =))

17 Nisan 2010 Cumartesi

sıkıldım

Neler geçti, neler yaşandı, tadıldı, tüketildi belki ama nelere susandı, nelere susuldu, neler kırdı kalpleri veya tamir etti kimi zaman... Çok uzun bir hayat yaşadığını mı düşünüyorsun? 40-50 yıl geçmiş olsa bile daha mı farklı olacaktın şimdikinden? İnsanın yüzünde her geçen yıl yeni bir çizgi oluşurken, kalbindeki ten kırışmıyor hiç bir zaman. Beyin için aynı şeyi söyleyemem belki... Yıllar geçtikçe yaşanmışlıklardan alınan deneyimler hariç, hatıralar yitiriliyor. Yaşanan her şeyi ilk günkü gibi canlı tutmak mümkün mü? İster acı, ister tatlı olsun, her geçmiş bir hayalden ibarettir. Gece yastığına başını koyduğun andan itibaren kafanın içinde dönüp dolaşan şeyler de öyle...


Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı.
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.
Behçet NECATİGİL

4 Nisan 2010 Pazar

Keyfinizi Yerine Getirecek Parçalar

Şu sıralar çok eğlenceli şarkılara sarmış durumdayım. Hafif country, hafif rock'n roll, hafif başka bir şey (!), dinlerken sizi gülümseten, içinizde dans etme isteği uyandıran sevimli parçalar tavsiye edeceğim sizlere. Mp3'ünüze atın, arabada, yolda, koşuya çıktığınızda ya da ne bileyim, kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda dinleyin. Oluşturduğum top 5 listesi aşağıda, listeye bilerek bilindik parçaları almadım ki, siz de benim gibi farklı tatları tadabilesiniz (he 5. sıradaki parça son zamanlarda biraz meşhur oldu, biliyor olabilirsiniz ama yine de onu almadan edemedim). Bahar geldi, insanın içi zaten kıpır kıpır, işte tam bu havaya uyacak şarkılar şöyle:



Sabah seher vakti düştüm yola/ Anam sordu "nire oğul böyle"/ Dedim "ana fazla sorma/ Bağrım yanık yeter sorma"/ Seher vakti düştüm yola...

Tam yazın çıkacağım Türkiye turunda dinlenecek parçalar... İnsanı yollara düşürür valla...
4 ve 3 numaralı parçalar psychobilly grupları (bu arada bana beni bu tarzla ilk tanıştıran çok sevgili arkadaşım Alize'ye de selam ederim buradan). Anladığım kadarıyla rock müziğe biraz saksafon, biraz kontrbas, biraz trompet falan eklenip daha eğlenceli bir form verilmiş. Barış Manço'ya gelince, bunca yıldır böyle parçaları olduğunu bilmiyordum, geçen hafta mp3'te dinlerken denk geldi (meğer bende varmış da dinlememişim), başa alıp tekrar tekrar dinliyorum, özellikle de Seher Vakti'ni (he o bildiğiniz "seher vakti bir güzele vuruldum" şarkısı değil, karışmasın).

Şu sıralar hayatımı renklendiren şeyler bunlar diyebilirim. Siz de dinleyin, sizinki de renklensin. Tarzlarımız uyuşmuyorsa da "Merve ne biçim müzikler koymuşsun bloguna öyle" diyip rencide etmeyin rica ediyorum. Zevkler ve renkler meselesi der, konuyu burada kapatırım (ama yine de dinleyin). Hayırlı pazarlar efendim.