Bu benim dünyam değildi!

:)

28 Aralık 2010 Salı

Çikolatalı Pudingli Kek

Baylar bayanlar, size yeni keşfettiğim ve paylaşımcı biri olduğum için sizlerle paylaşmak istediğim nefis kek tarifimi sunuyorum: Çikolatalı Pudingli Kek!... Yo yoo, sandığınız gibi pudingi pişirip üzerine sos gibi koymayacağız, tam tersi, pudingi pişirmeden, kekin içine harç olarak koyacağız... Deneyin, tadın, harika oluyor =)

Evet bu nefis kekimiz için önce malzemeler:
  • 5 Yumurta
  • 125gr margarin (ama bence sıvı yağ da olur)
  • 80gr bitter çikolata (koymasanız da olur)
  • 1 çay bardağı şeker
  • 1 tutam tuz
  • 1 paket çikolatalı (ve hatta tercihen çikolata parçacıklı) puding
  • 1 su bardağı çekilmiş fındık
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket şekerli vanilin
...ve işte hazırlanışı:

Öncelikle margarini ateşte çikolata ile birlikte eritiyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Bu esnada yumurtaların akları ile sarılarını ayırıyoruz. Aklarını 1 tutam tuz ile iyice köpürene kadar çırpıyoruz. Sarılarını da şeker ve vanilin ile 4 dakika çırpıyoruz, o da köpük köpük oluyor ve şeker tamamen eriyor. Erimiş margarini de ilave edip 2 dakika daha çırpıyoruz. Başka bir kapta toz pudingi, fındığı ve kabartma tozunu karıştırıp, yumurta sarılarının içine ekliyoruz ve yine birkaç dakika çırpıyoruz. Ardından yumurta aklarını da bu karışıma katıp tahta bir kaşıkla iyice karıştırıyoruz. İşte kek harcımız hazır :) Kekimizi 160 derecelik önceden ısıtılmış fırında 30-35 dk kadar pişiriyoruz...ve oh la la... Afiyet olsun :)

Çok da güzel oluyor.

9 Aralık 2010 Perşembe

Güncel

Yoğun bir hafta... Ağ güvenliği ödevi yeterince zamanımı çalmakta, çünkü fazla aşina olmadığım konularla ilgili güzel ve yapmak istediğim bir ödev olunca 3 gündür gecem gündüzüme karışmış haldeyim...
Demin elektrikler gitti, bu kadar olur dedim yahu... Uzun zamandır bu derece şevkle ve istikrarlı çalışmıyordum, tam çalışırken olmadık şeyler gelir oldu başıma. Bu konudaki bir diğer örnek de, normalde bomboş geçen haftalarımın, tam ödev yapacakken olmadık meşguliyetlerle beni alıkoyması... Ya hocalar tam ben 2 CRR konserine bilet almışken ve gündüzleri de okula gidip çeviri yapmam gerekirken dopdolu geçeceği önceden belli olan haftama denk getirip ödev veriyorlar, ya da sen büyüksün Murphy... Cidden başka da bir şey demiyorum...
Yazım serzeniş diye anlaşılmasın. Aslında bu kadar uzun süre boş kaldıktan sonra gelen meşguliyetten memnunum :) Eski formuma yeniden kavuşabileceğimi hissettiriyor... Düşünüyorum da, lisans 1.,2.,3. sınıflarda 1 dönemde 8 ders alıyordum, nasıl da yetiştiriyormuşum helal. Şimdi olsa yapamazmışım gibi geliyor. Üstümde hiç hak etmediğim bir yorgunluk var, ama şu 2 hafta azami düzeyde yoğun geçti, e mükafatı da bir o kadar güzel olacak :P (Haftasonu Edirne'ye gidiyorum da... :))
Tabi bu haftadan sonraki haftalar yine eski temposuz tempoma dönecek değilim. Öncelikle 14 aralığa yetişmesi gereken makine öğrenmesi ödevi var. Sonra olasılık projesine de başlamadım daha... Onun da 27 aralığa yetişmesi lazım ama zor görünüyor... Bakalım... Çalışmayı özlemişim. Çünkü nerden baksak hazirandan beri bomboşum. Alışık olmadığım bir durum ama demek ki vazgeçilemiyor ki şu zamana kadar değiştirmek için uğraşmadım. Gerçi birkaç güne belli olacak, bakarsınız bir anda kendimi başka yerlerde buluveririm :P Hayırlısı...
Naapsam yaa... Yatsam, yarın mı yapsam ödevi... Zaten geç oldu ve 2 gündür sabahlıyorum. Yoksa bu gece de sabahlayıp yarın mı geç kalksam?... Karar veremedim ama gidişat "ben yatayım abi yaa..." yönünde. Son 1-2 bişey deniyip yatıcam.
İyi geceler siz... iyi geceler İstanbul...

Not: Artık daha güncel yazmaya karar verdim.

2 Aralık 2010 Perşembe

sahip olduklarım, kaybettiklerim ve olamadıklarım... hep bunları düşünmesem!