
Ben bu papağanları çok seviyorum. Onlar için ölüyorum, bitiyorum... Allah'ım nasıl sevimli, nasıl zeki, nasıl cana yakın hayvanlar... Az önce aklıma geldi, bir netten araştırayım dedim. İleride sahip olmak gibi bir gayem var ya... Özellikle sahip olmak istediğim tür Afrika gri papağanı. Halk arasında jako diyorlar galiba. En zeki, en konuşkanları. Fiyatlar fahiş tabi ki... Diyorum ya, ileride alacağım nasıl olsa, param olsun... Hatta papağanımla birlikte çıkacağım dünya turuna. Omzumda papağan, sırtımda çantam, hatta bir gözümde de korsan bandı, ve tabi ki kafamda bandana =)
Şaka bir yana, yıllardır ciddi ciddi papağan almayı düşünüyorum. Tek tereddüt ettiğim nokta, sürekli evde olan bir insan olmadığım için kuşcağızın psikolojik bunalıma girme olasılığının yüksek olması. Malum, papağanlar hem egzotik, hem sosyal hayvanlar. Sürekli ilgiye, sevgiye, muhabbete ihtiyaçları var. Papağanlarla ilgili bilinen bir diğer gerçek de, uzun yaşama süreleri. Yeterli bakımla 80 ila 100 yıl arası yaşayabilme kapasitesine sahipler. "Beni bile gömer" hesabı... Gerçekten çok komik. Genelde insanlar evcil hayvanlarını bir süre sonra kaybederler, fakat papağanlar sahiplerini kaybediyor :D
***
Ben lise 3. sınıftayken şu "Büyük Beşiktaş Çarşısı"nın en alt katında bir pet shop keşfetmiştim. İçinde 2 tane kocaman papağan vardı. Biri kırmızı ağırlıklı gökkuşağı renginde, diğeri de sarıydı. Aynı şu aşağıdaki papağanlardan. Kırmızı olanın adı Cabbar, sarı olanın ise Efe'ydi. Ara sıra sırf onları görmek için o pet shop'a giderdim. Kafeslerinin karşısına geçip uzun uzun süzerdim onları. O kadar büyük ve görkemliydiler ki, sanki bir ısırıkta elimi koparacaklarmış gibi gelirdi. Bu yüzden hiç yanaşamadım, ama çok sevdim onları (acaba ne yapıyorlar şimdi?)...
Tabi dünyadaki tüm papağanlar burada bahsettiğim kadar sevimli ve cana yakın değil. Nette papağanlara bakarken forumlardan birinde şu ilanın linkine rastladım, ve ilanı tamamen okuduktan sonra yarım saat güldüm. Tam bir psikopat papağan. Katil... Sadist... Ruh hastası... Buyrun siz de okuyun, siz de kopun:
Başlık: "Kafesini nadiren açabiliyorum yemin ederim tüm ailemizi perişan etti". Ahahahaha! Bu papağanı alana bir de yanında ilk yardım çantası veriyorlarmış. Kaçırmayın derim :P
***
"Bir söylentiye göre, papağanların insanlara tepkili olmalarının sebebi, onları yaşadıkları egzotik orman ortamından koparıp, uzun, yorucu ve bunaltılı yolculuklar sonrası büyük şehirlere getirerek bin bir eziyetlerle birilerine satanların insan olmalarıdır... Oysa Afrika'nın yemyeşil ormanlarında ne mutlu, ne huzurlu idiler aileleri ve sevdikleriyle birlikte. Bu yüzden eğer bir papağan alacaksanız, sizi bir süre hiç yanına yaklaştırmayacaktır. Önce ondan atalarınız adına özür dilemeniz ve kalbini kazanmanız gerek. Bir kez size güvendi mi, bir daha asla ayrılmaz yanı başınızdan. Sizi asla terk etmez, her zaman en sadık dost ve en geveze baş belası olarak ömrü yettiğince (ya da sizin ömrünüz yettiğince) sizle birlikte kalır. Bazen birlikte sokağa çıktığınızda eski yaşadığı ormanları özler, şöyle bir uçar ağaçlara doğru, korkarsınız sizi bırakıp gidiyor diye... Fakat bir müddet hasret giderdikten sonra döner gelir yine omzunuza... Böyledir papağan... Gayri resmi görüntüsünün altında en derin duygular yatar aslında..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder