Bu benim dünyam değildi!

:)

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Mutluluğa Dair

Biraz saçlarımı okşayabilir misin? Sevmem ben saçlarıma dokunulmasını. Acıtıyorlar...ama acıtmadan okşayabilirsen dalabilirim rahatça hafif bir uykuya... Fark ettin mi, gözlerimde çocuksu bir ifade var, mutlu gibiyim sanki, bu normal mi? Gördüğüm rüyaları pek hatırlamıyorum bir süredir, gece uyanırsam aklımda oluyorlar da, sabah kalktığımda hep büyük bir boşluk... İstemiyorum boşlukları, sevmiyorum. Boşluklarını doldurabildin mi sen? Neydi ki en büyük boşluğun hayatta?...

Hiç ses çıkarmayacağım, söz. Sadece oturacağım. Gözümü de dikip bakmayacağım sana. Rahatsız olabilirsin. Her zaman orada duran uzaktaki noktam var benim. Her nerede olursam olayım, aynı nokta. Ona dikerim gözümü, gördüğüm şey hep aynı bu yüzden. Sana bakıp başka şeyler görmek istemiyorum, bu sebeple sen de sev o noktayı, istersen anlatabilirim de nasıl göründüğünü...

Kahkahalar atmak istiyorum. Sahte, gerçek, fark etmez. Eder mi? Her iki türlü de mutlu görünebilirim sonuçta. Benim için önemli değil, ama sanırım senin için önemli. Bir dakika... Sahte olmamalıyım...

Biraz sessiz kalalım mı?... Çok konuşmuyorum, farkındayım...yine de biraz sessiz kalalım. Rüzgar sert birkaç gündür, yüzüme vuruşunu izlemek çok keyif veriyor. Sen de hissedebiliyor musun rüzgarı? Yok yok, böyle olmayacak. Konuşmamız lazım...

Garip mi? Duyamıyorum, garip olduğumu mu düşündün az önce? Daha önce de okumuştum bunu gözlerinden. Garip olabilirim, garip bir mutluluk var içimde.

Mutluluğa dair konuşmak zormuş. Sesin nereye gitti? Tamam, şimdi sadece dinlenelim. Şu ilerideki yokuşu tırmanmak için nefese ihtiyacımız olacak... Haydi kalk, dinlendin mi?... Sana biraz su getireyim...


Not: Şarkı için İrfan'a teşekkürler :)

1 yorum: