Günlerden cuma sabahı, yani dün. Her zamanki gibi gece geç yatılmış ve sabah kalkma problemi yaşanmış. Saat 10 gibi Ays ve Süm'le evden çıkarak, şu meşhur "diplomatik yazışmalar" dersine gidiyorum (ilk hafta olduğundan bir gideyim dedim, ne var ne yok). Hoca gelmiyor ve yaklaşık 30 dakikalık beklemenin ardından hafiften kendime söverek iktisat kantinine, Ays'ımın yanına iniyorum. Sabah kahvemi içip, yavaştan evin yolunu tutayım diyorum (yani Ataköy'ün). Bu esnada annemi arıyorum, bana Şivezat teyze ile (annemin kankası) Nişantaşı'na gideceklerini, onlarla Taksim'de buluşmamı söylüyor. Amma ve lakin bende bir haller var. Sabah evden çıkmadan önce içtiğim 2 büyük bardak su ve iktisatta içtiğim kahve, idrar torbamı çok feci zorlamakta. Üstüne üstlük sırtımda laptop, elimde eşyalarım da ayrı bir yük. Dışarıda wcye girme fobim olduğundan, anneme asıl onun beni Bakırköy'de bürosunda beklemesini, geleceğimi ve sonra hep birlikte Nişantaşı'na gideceğimizi söylüyorum. Sırf tuvalete girebilmek için Beşiktaş'tan Bakırköy'e, sonra işimi hallettikten sonra annem ve Şive teyzeyle korsan taksi tutup Nişantaşı'na gidiyorum.
***
Bu arada, ilk etek-ceket takım elbisemi aldım :) Hem seminer sunumlarında, hem proje sunumlarında gerekli olacaktı yakın tarihte. Çok sevimli, bebe yaka gibi bişi =)***

http://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=25786
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder